Saniye
Dönüyorum plaklar gibi
Yaşamın hızına yetişemiyorum yine de
Yavaş mı hızlı mı olacaktı
Kendime döndüğüm şarkının son notası?
Tekrar hissedebilecek miydim sanki
Seni ilk gördüğüm zaman ki huzuru?
Kurtulabilecek miydim ölümün yaklaştığı
Her saniyenin gürültüsünden?
Yavaş mı hızlı mı olacaktı
Son notaya doyamayıp
Tekrar senin için dönüşüm?
İki
Olasılıkların arasından geçiyorum
Gülünç durumların yanından.
İçten hüznün derinliğinde
Çayın sıcaklığında
Bittiğinde sönen güneş gibi
Umutla günün dönmesini bekliyorlar.
Gelen yeni saatler ise
Hiçbir şeyi değiştirmemiş.
Hala kendime soruyorum
Bir mi iki mi ?
Ufuk
İnsanın beklediği mühim şey
Uğruna çabalamayacak
Boynunu büküp, bakılmayan.
Gözlerin ufku görmediği yerde
Beklentiler birbirlerinden uzaklaşırken
Rüya gibi
Hatırlamaya yeltenirken unutmuşum
Yaşamayı.
Zaman
Hayatın önümüze koyduğu sahte uğraşların arasında
Yürüseydik sokakta
İki ayrı yol
Aynı yere çıksaydı
Etrafa boş bakışlarımız buluştuğunda
Küçük bir tesadüf de bulmuş olsaydık
Kalplerimizin eksikliğini.
Umutla doldu birden gözlerimiz
Durmuştu zaman
İkimiz için,
Aynı anda.
Dur
Boş hissiyatların anlık sevinçleri gibi
Yürüdükçe durmak,
Durduğumda adım atmak zorlaşıyor.
Farklı olanı duyma isteğinde
Karmaşık cümleler içinde
Aynı kelimeleri diziyor şu hayat.
Sıra sıra gelen duruşlarım da
Rol yapmaya zorluyor şu hayat.
Duymak istenmeyeni bekletmiyor,
Kendisi oynarken baş rolde
Figüranlara bağırıyor
Gülerek,
"Durmayın!"
Bazı olayların, günlerin sonrasında.
Yukarı
Tüm çabalarımın sonunda
Senin aklında küçük bir an kadarım
Bana karşı her meraksızlığında
Zorlukların mavisini hayal ediyorum.
Koyulaşıyor yine de
Sana yakın hissettiğim sensiz zamanlarım.
Kar beyazlığıyla kaplanmış yeryüzünden
Biraz yükselmiştim;
Yukarılarda olmak,
Sensiz olmak gibi öksüz
Yaşamak zorunda olmamız kadar gerçek.