24.10.18

#19

Arka planda 

#19

Yükselip alçalan sokakların kenarından bırakırken kendini boğaziçinin  uzak akışına, sessiz mahallenin açık kapılarının eşiğinde durup bakmak geride kalmış adımlarına. Döndüğünde köşedeki sohbetin yanından, zamanın içinden geçerken yavaşladığı o sokağın sonunda denizi görüyorsundur. Ulaşmak için elinde kalemi tuttuğun bu köşeye, İstanbulu hissederek görmen gerekmiş. Gölgelerin ve güneşin eşliğinde buraya dönecek yolların başındasın çünkü bu şehrin ardı kesilmeyen insanlarının uyanamadığı kabuslarından uzak kalamazsın. Rüzgarın taşıdığı dokunuşları yüzünde hissetmişken bırakıp gidebilir misin ki iskeleden kalkmış o vapurun ardından?

 

13.10.18

#18

Arka planda 

#18

Bakmadan akreple yelkovanın şu yorgun halde gidişlerine, hissetmek geçmez sanılan gün batımının her an değişen gölgelerinin duruşlarını. Gelip geçen insanların arasından, gözlerinde taşıdığı duygularıyla düşman olamayanları bilmek fakat yerinden kıpırdayamamak, gidip dokunamamak omuzlarına. Dokunulmuş yanlış omuzların hatırasından kopmadan, yüz çevirmek o gidenin ardından.
Gülümsemek belki, adımların geriye gideceği günlerin umuduyla. 


1.10.18

#17

Arka planda 

#17

Durmak sadece, o yağmurlu gecenin vapuruna aceleyle atılan ilk adımda. Göz dalgınlığında; yükselip alçalan ışıklarıyla Ayasofya, onun durgunluğuna yaşanmışlığıyla karşı duran Haydarpaşa. Düşünceli gözleriyle gecenin içinde bekleyen insanlar, olduğun yerde ve zamanda geçen ân'ın ilk uzaklaşması, vapurun iç kısmından gelip tüm bunları sarmalayan yan flütün sesi. Gülümseyen, hayat.